Ana içeriğe atla

Altın'ın Tarihi / Günümüzün Vazgeçilmezi

    



     Altın, muhtemelen yeryüzünde bulunan ilk madenlerdendir. Tarih öncesi insanları bizim değer verdiğimiz gibi altına değer vermiyorlardı, haliyle düğünlerinin de vazgeçilmezi değildi. Tarih öncesi insanları altını genellikle eşya yapımında kullanıyorlardı, mesela tabak, vazo, kupa gibi. Elbette ki mücevher olarak da kullanılıyordu. Altının para olarak tarih sahnesine çıkması MÖ. 670 yıllarında Anadolu'da olmuştur.  Ancak bu durum dünyanın her yerinde hala mevcuttur.

    Eskiden korsanlar denize açıldıklarında altından küpe takarlardır ki sefer esnasında kaza yaptıklarında sağ salim evlerine dönebilsinler diye. Bu gelenek hala sürmeye devam ediyor. 

    Altın, günümüz insanlarını büyüleyen yegane madendir. Nice insanlar altın bulabilme uğruna ölmüştür veya kaybolmuştur, ya da birbirlerini öldürmüşlerdir. Nice tarihi anıtlar, mezarlar, köşkler bu uğurda tahrip edilip yıktırılmışlardır, yıkılmışlardır.

    Saf altın doğada nadir bulunur veya sanayide çok nadir kullanılır. Altın genellikle diğer metallerle beraber karıştırılarak kullanılır. Altının oranı Karat olarak ifade edilir. Karat oranı yüksek olduğunda Altın oranının yüksek olduğu bilinir ancak oran düşük olduğunda Altına diğer madenlerin de karıştırıldığı bilinir. Saf Altın 24 ayardır (karattır). Karat ifadesi keçiboynuzu tohumu anlamına gelen Yunancada Keration ifadesinden türemiştir. 

    Günümüzde çıkarılan Altının çoğu Güney Afrikada ve Kuzey Amerika'dadır. Bu oran Güney Afrika'da yılda 612 tondur, Kuzey Amerika'da 459 tondur ve bunun %82'si mücevher yapımında kullanılıyor, geriye kalan yaklaşık %9'u sanayide, %6'sı madeni paralarda ve %2'si Altın diş yapımında kullanılıyor. 

    Altın genelde doğada ufak parçalar halinde çıkarılıyor. Şuana kadar çıkarılan en büyük Altın parçası 214 kilogram ağırlığındaydı ve 1872 yılında Avustralya'da çıkarılmıştır. 

    Günümüzde bizler altın alım ve satımı yapıyoruz. Bankalar arası alım satım yaptığımızda sadece evrak üzerinden işlem yaparız. Altınlarımız somut olarak bir yerden başka bir yere taşınmaz. Altınlar, bulundukları ülkelerde bir bankada toplanırlar, bu Merkez Bankaları olabilir. 

    En büyük Altın rezervine sahip olan bankalar Amerika Federal Rezerv bankasıdır, devamında İngiltere ve Fransa Merkezi bankalarıdır.  


        Middle East Technical Unıversty / Going for Gold )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Arapçanın Önemi

ARAPÇANIN ÖNEMİ Dil, insan hayatı için önemlidir, çünkü insani ihtiyaçlarını tek başına karşılayamaz ve mutlak olarak başkalarından yardım alarak çeşitli ihtiyaçlarını giderir. Yiyecek, giyecek, mesken, güvenlik gibi tüm ihtiyaçlarını başkalarıyla dayanışma ve iletişim halinde karşılar. Buradan insanın, başka insanlarla iletişim kurma gerekliliği ortaya çıkar ki işte bu iletişim aracı dildir. Dolayısıyla herhangi bir dili öğrenmek, o dili bilen insanlarla iletişim kurabilmek demektir. O nedenle “bir lisan bir insan” sözü manidardır. Ancak dil yalnızca bir iletişim aracı değildir. Aynı zamanda bir toplumun kültürünü, inancını, yaşam tarzını, hayat anlayışını ve düşünüş biçimini taşıma aracıdır. Örneğin, Japonca’yı bilmek, Japon kültürünü bilmeyi, bir Japon gibi düşünebilmeyi, Japon yaşam tarzını kavramayı gerektirir. Daha da ötesi dil, günümüzün modern dünyasında güçlü bir politik araç olarak kullanılmaktadır. Özellikle büyük devletler, kendi dillerini yaymak, başka ülkelerdeki g

Sevgiliye Ayna Hediye Etmek

Sevgiliye Ayna Hediye Etmek             Bugün toplum yaşamında önemli bir yere sahip olan ayna sadece normal hayatta değil asıl özel hayatta çok önemli bir yere sahiptir. Kökeni Osmanlı zamanına dayanmaktadır. Sevgiliye ayna hediye etmek , belki günümüzde önemini yitirmiş bir olgu olabilir, fakat gözümüzü kendi tarihimize çevirdiğimizde sevgiliye ayna hediye etmenin ne kadar anlamlı olduğunu görebiliriz.               Eskilerde sevgililer buluşmalara giderken o zamanın şartlarına göre hediyeleşirlermiş, tabi bu da o zamanda olabilecek en güzel hediyenin ayna olduğudur. Malum bilindiği gibi o zamanlarda henüz telefon, bilgisayar gibi teknoloji ürünleri yoktu. Çoğu zaman sevgililerin birbirlerine hediye olarak ayna vermelerinin manası ise; “Sana güzelliğini yansıtacak daha güzel bir hediye bulamadım” demek oluyordu. Şimdilerde sürekli masraflara girip daha güzel hediye almak için birbirimizle yarışıyoruz fakat üzerinden biraz zaman geçmeden o eski olur yeni modelleri çıkar ve ön

Essentials of Anita Desai’s Lifetime (ANITA DESAİ'NİN HAYATI )

Essentials of Anita Desai’s Lifetime          Anita Desai was born in Mussoorie, India, 24th June, 1937. Her mother was German and her father  Indian and she obtained a degree in English Literature from the University of Delhi. Anita Desai is  a famous Indian writer. She is in her seventies. she is creative, imaginative, quick-witted, sensitive and  big-hearted. She always tries to express what she considers the truth.          She is married  and she has 4 children. She  lives in the United States, where she is Professor of Writing at Massachusetts Institute of Technology. She enjoys travelling, reading and working in her garden.  When she travels she goes to Mexico, Europe and occasionally to India. She says that having lived independently for 15 years in the West, she found she could not return to a dependent life in India except on visits.         Desai published her first novel, Cry The Peacock, in 1963. She considers Clear Light of Day (1980) her most autobiograph