Kaza ve Kader
GAYBİ KADERİCİLİK: Üzerine gelen felaketlerden basitçe çıkış yoludur. Allah’ın ilmine sığınmak, teslim olmak, “Kaderim böyleymiş”, gibi sözler sarfetmek bu anlayışın göstergesidir.
Eşyaların kendisine ait olmayan veya kendisinde bulunmayan bir özelliğin insanın isteği ile ortaya çıkması mümkün değildir. Bu nedenle bu işler insanın fiilleri olmayıp eşyanın özellikleridir. Hem eşyaları hem de eşyalardaki özellikleri, takdir ettiği bu özelliklerin dışına çıkamayacağı şekilde yaratan Allahu Teâla'dır. Hurma çekirdeğinde elma değil, hurma bitme özelliği vardır. İnsan menisinde hayvan değil insanın meydana gelmesi özelliği vardır.
KADER
GAYBİ KADERİCİLİK: Üzerine gelen felaketlerden basitçe çıkış yoludur. Allah’ın ilmine sığınmak, teslim olmak, “Kaderim böyleymiş”, gibi sözler sarfetmek bu anlayışın göstergesidir.
Kaza ve Kader yanlış anlaşıldığından İslam ümmeti “gaybi
kadericilik” anlayışını benimsemiştir. Müslümanlar “Allah’ın ilmi” olan “Kader”
ile “Kaza ve kader”i birbirine karıştırdılar.
BİZLER
"KADER" MEVZUSUNU 3 KATEGORİDE DEĞERLENDİRİYORUZ Kİ BUNLAR ȘUNLARDIR
1- ALLAHIN
İLMİ OLAN KADER
2- ODUNDA
YAKMA ATEȘTE YAKMA BIÇAKTA KESMEK GİBİ EȘYANIN ÖZELLİKLERİNDE VAR OLAN EȘYANIN
KADERİ
3-
İNSANLARIN FITRATINDA OLAN KADER Kİ O İNSANIN YARATILIȘ ÖZELLİĞİ OLAN İÇGÜDÜ VE
UZVİ İHTİYAÇLARDIR
a-- ALLAHIN
İLMİ OLAN KADER: Allah’ın ezelden ebede kadar tüm meseleler hakkında ilminin
her şeyi kuşatmasıdır Allahın, her şeyi bilmesidir. ve her şeyi kuşatmasıdır
KAZA VE
KADER olarak adlandırılan mevzu şudur ki insana egemen olan dairede insan
üzerinde meydana gelen fiiller insanın tahakküm ettiği dairede değil insana
insan üzerinde tahakküm eden dairede meydana gelen fiillerdir ki insan bu
fiillerin meydana gelmesinde hiçbir iradesi ve serbestliği yoktur
b - ODUNDA
YAKMA ATEȘTE YAKMA BIÇAKTA KESMEK GİBİ EȘYANIN ÖZELLİKLERİNDE VAR OLAN EȘYANIN
KADERİ
Eşyaların kendisine ait olmayan veya kendisinde bulunmayan bir özelliğin insanın isteği ile ortaya çıkması mümkün değildir. Bu nedenle bu işler insanın fiilleri olmayıp eşyanın özellikleridir. Hem eşyaları hem de eşyalardaki özellikleri, takdir ettiği bu özelliklerin dışına çıkamayacağı şekilde yaratan Allahu Teâla'dır. Hurma çekirdeğinde elma değil, hurma bitme özelliği vardır. İnsan menisinde hayvan değil insanın meydana gelmesi özelliği vardır.
İşte Allah
azze vecellenin eşyada var ettiği özelliklerdir ki ateşte yakma odunda yanma ve
bıçakta kesme özelligi gibi ve diğer eşyalardaki Allahın onlarda var ettiği
özelliklerdir ki bu özellikleri Allah azze ve celle eşyada var etmiştir ve bu
özellikler kendi başına bir şey meydana getiremezler ki ancak Allahın eşyada
var ettiği bu özellikleri ancak insan serbest iradesiyle kullanırsa bu
özellikler kullanılmış olacak ve insanın eşyadaki bu özellikleri serbest
iradesiyle hayır ve şer yolunda kullanması mümkündür ki insan eşyada çıkan bu
özellikler şer yolunda kullanırsa ŞER olur hayır yolunda kullanırsa HAYIR olur
insan eşyda ortaya çıkan özellikten değil eşyada ortaya çıkan özelliği hangi
yolda kullanırsa ondan sorumludur
Baştada
dediğimiz gibi Allah Subhenehû ve Teala eşyalarda belirli bir takım özellikler
yarattı dedik mesela Ateşte yakma, odunda yanma, bıçakta kesme özelliğini
yaratan ve her şey için aksi yönde hareket edemeyeceği, varlık nizamına göre
hareket etmesini sağlayan kanunları koyan Allahu Teâla'dır. Allah Subhenehû ve
Teala’nın eşyalar için takdir etmiş olduğu bu özelliklere ters düşen olayların
eşyalarda görülmesi harikulade/olağanüstü bir olay sayılır. Böyle bir olay da
ancak peygamberlerde görülür ki bu da onlara verilmiş mucizelerdir.
Buradanda
anlaşılıyor ki eşyadaki ( ateşteki yanma, odundaki yanma, bıçaktaki kesme gibi
eşyada ortaya çıkan bu özellikler Allah azze ve cellenin eşyada var ettiği bir
KADER'dir
Örneğin bir
insan elini ateşe soksa eli yanar. Elinin yanması Allah’ın yarattığı kanunlar
gereğidir. Elin bu yanma hali Allah Azze ve cellenin Ateşte yakma özelliğini
var etmesinden dolayıdır ki ateşteki bu yakma özelliği Allah azze ve cellenin
Ateşte var ettiği Ateşin bir KADER'idir Fakat elini yakan buna elini sokan
kişidir . dolayısıyla Sorumluluk elini ateşe sokan insandandır; ama onun elini
yakan bu doğa kanunlarını yaratan ve ateşte yakma özelliğini yaratan Allah’tır.
C -
İNSANLARIN FITRATINDA OLAN KADER Kİ O İNSANIN YARATILIȘ ÖZELLİĞİ OLAN İÇGÜDÜ VE
UZVİ İHTİYAÇLARDIR
Evet aynı
zamanda KADER demek yine insanın ve her insanın yaratılışında var olan
özelliklerdir ki onlar içgüdü ve uzvi ihtiyaçlardır yani yemek içmek uyumak
tuvalet ihtiyacı gibi zorunlu olup yapılmadığında insanın ölümüne sebep olan
uzvi yani zorunlu ihtiyaçlardır ve yine insanın yaratılışında var olan karşı
cinse meyletme isteği boğulanı kurtarma saldırıya uğradığında kendini korumak
bekasını saglamak için. Kendini koruma isteği çocuk edinme isteği eksik aciz ve
sınırlı olduğunu hissettiğinde bir yaratıcıya sığınma istegi ve sevgi nefret
korku gibi insanın içgüdülerinden kaynaklanan olguların hepsi insanın yaratılıș
özelliğinde var olan İNSANIN KADERİ'dir
Yukardada
değindiğimiz gibi Allah Subhenehu ve teala , eşyalarda belirli özellikleri
yarattığı gibi insanda da içgüdüleri ve uzvi ihtiyaçları yaratmış, eşyalarda
bulunan özellikler gibi içgüdü ve uzvi ihtiyaçlara da muayyen özellikler
vermiştir dedik mesela Nevi içgüdüsünde meselâ cinsî meyil özelliğini, beka
içgüdüsünde meselâ mülk edinme özelliğini, uzvi ihtiyaçlarda meselâ açlık
özelliğini yaratmış ve bu özellikleri varlık kanununa göre insan için gerekli
kılmıştır.
eşyayı,
içgüdüleri ve uzvi ihtiyaçları yaratan ve bunlardaki özellikleri takdir eden
yalnız Allah'tır. Bu özellikler eşyanın kendisinden değildir: Kulun bunlarda
hiçbir etki ve tesiri de yoktur. İnsana düşen görev, eşyada bu özellikleri takdir
buyuranın Allah Sübhanehu ve Teala olduğuna iman etmektir. Bu özelliklerde
insanın kendileri aracılığı ile Allah'ın emirlerine uygun veya aykırı işler
yapabileceği bir takım kabiliyetler vardır. Eğer yapılan bu iş Allah'ın
emirlerine uygunsa hayır, aykırı ise şerrdir. Öyleyse insan, eşyanın
özelliklerini kullanırken veya bunlarla içgüdülerini ve uzvi ihtiyaçlarını
tatmin ederken Allah'ın emir ve nehiylerine uygun olarak hareket ederse hayır
işlemiş, aksi halde ise, şerr işlemiş olur.
İşte, Allah
Sübhanehu ve Teâla'nın hem eşyalarda yaratmış olduğu belirli özellikler hem de
insanda yarattığı içgüdülere ve uzvi ihtiyaçlara "KADER" ismi
verilir. Çünkü eşyaları, içgüdüleri ve uzvi ihtiyaçları yaratan ve onlara
belirli özellikler veren Allahu Teâla'dır. İnsandaki şehvet duygularının
kabarması, gözünü açtığında görmesi, yukarıya atıldığında taşın yukarıya doğru
gitmesi, aşağıya doğru atıldığında inmesi gibi fiillerin hiçbiri insanın fiili
değildir. Bunların hepsi ancak Allahu Teâla'nın eşyaları bu halde yaratmasının
yani eşyayı ve eşyalardaki belirli özellikleri yaratmasının bir sonucudur. Bu
nedenle özellikler insandan değil Allahu Teâla'dandır. Bunların meydana
gelmesinde kulun kesinlikle herhangi bir rolü yoktur. İşte, "KADER"
budur.
---- Şurası
net ve açıktır ki insanın kendi arzu ve isteğiyle kendi serbest iradesiyle bir
fiili yapmasının kaza ve kader ile kesinlikle bir ilgisi yoktur
Zira Kulun
fiilerini inceleyen kimse insanın 2 daire içerisinde yaşadığını görür
1- İNSANA
EGEMEN OLAN DAİRE
2- İNSANIN
EGEMEN OLDUĞU DAİRE
1- İNSANA
EGEMEN OLAN DAİREDE insandan sâdır olan veya insan üzerinde vuku bulana
fiillerin hiçbirinde insan o fiilleri kendinden def etmeye muktedir değildir ve
böyle bir iradesi yoktur
2 - İNSANIN
EGEMEN OLDUĞU DAİREDE ise insanın bizzat kendi serbest iradesiyle meydana
getirdiği fiillerden oluşur ki işte insan kendi arzu ve iradesiyle yapıp
ettiğiği böylesi amellerden sorumludur
KADER konusu
ise serbest irade ile bir alakası olmayıp İNSANA EGEMEN olan dairede meydana
gelen ve insanın o fiilleri kendinden def edemediği fiillerdir
KAZA VE
KADER" konusunda "KADER" diye insanın eşyalarda ortaya çıkardığı
özelliklere ( Ateşte yakma, odunda yanma, bıçakla kesme, v.s . ) denir. ki Bu
nedenle insanın, eşyalarda takdir edilen özellikleri Allah Sübhanehu ve
Teâla'nın yarattığına İMAN etmesi gerekir
Yorumlar
Yorum Gönder